27 Mart 2014 Perşembe

Kitap İncelemesi #3 ( Kuyucaklı Yusuf )



  Kuyucaklı Yusuf 
   Sabahattin Ali 

           Yapı Kredi Yayınları  
      #100 Temel Eserden Biri 
             220 Sayfa - Ciltsiz 
              ★ ★ ★ ☆ ☆


 5 yıl önce satın aldığım bu kıymetli eseri okumak bu günlere kısmetmiş...


  KAPAK:

Yapı kredi yayınları sayesinde bize ulaşan bu roman gerek yeşil alt tonlu kapağı gerekse Sabahattin Ali'nin fotoğrafının iliştirilmiş olan tasarımıyla dikkat çekici. Aynı dizayn aynı yayınevinin çıkarmış olduğu Sabahattin Ali'nin diğer kitaplarında da mevcut. Ve buna ek olarak ön kapakla benzer nitelikleri taşıyan kitap ayracı da kitabı satın aldığınızda size ait olmuş olacak. Ayrıca kitabın arka yüzünde ise son sayfalardan seçilmiş bir paragraf bulunmakta. 


  YAZAR HAKKINDA: 

 Şüphesiz Sabahattin Ali Türk edebiyatının önde yazarlarından biri ve bu eserlerinde kolaylıkla anlaşılmakta. Seçmiş olduğu konunun yanı sıra kendine has üslubu ve samimiyetiyle okuyucuyu kendine bağlamakta oldukça başarılı. 1930'lu yıllarda yazılmış bu kitap günümüzde de geçerliliğini sürdürüyor. Bunun yanı sıra okuduğunuz kitapta Sabahattin Ali'nin yaşamına dair kesitler de bulmak mümkün. Yer yer artık Türkçe'de kullanılmayan ve gözünüzün alışık olmadığı kelimelere rastlasanız bile bu sizi metinden bir saniye bile alıkoymuyor.

 

 KONUSU:

 Yusuf, henüz 9 yaşında iken anne ve babasını eşkıyalar tarafından Kuyucak köyüne yapılan baskında kaybeden, masum bir çocuktu. Bu baskında yalnız anne babasını değil çocukluğunu da yitirmişti. Aynı zaman da eşkıyalara kafa tutacak kadar cesur ve anne babasının ölümünü sakinlikle karşılayacak kadar şoğuk kanlıydı. Bu kafa tutuş sırasında sağ elinin baş parmağını kaybetmişti ki bu ileride önemli bir soruna yol açacaktı. 
 Kaymakam Salahâttin Bey tarafından evlat edilen Yusuf, yeni hayatına alışmakta güçlük çekiyordu. Onun bu zor günlerinde yüzünü güldüren tek şey ise Salâhattin Bey'in küçük kızı Muazzez'di. Salâhattin Bey, Yusuf'u kendi oğlundan farklı görmüyordu. Buna karşın Salâhattin Bey'in eşi Şahinde Hanım, başlarda kocasının bir sokak piçini eve getirip beslemesine karşı çıksa da zamanla o da Yusuf'un varlığına alışır olmuştu. 
 Yıllar süratle akıp geçmişti. Yalnızlık ise Yusuf'un peşini bırakmıyordu. Kuyucak'tan uzakta ki bu yere kendini bir türlü ait hissedemiyordu. Okula devam etmeyi manasız görmüş, kendisine uygun bir iş bulamamıştı. Bu süre zarfında ise büyüyüp serpilen Muazzez'in kalbi Yusuf için atmaya başlamıştı. Peki kolu komşu bu işe ne derdi? Muazzez ve Yusuf'un aşkı daimi olabilecek miydi?



  KİTAP HAKKINDA: 

  Birçok kişinin düşündüğü üzere Kuyucaklı Yusuf'un Türk edebiyatının en romantik karakteri olduğu fikrine katılmam pek mümkün değil. Benim fikrime göre Sabahattin Ali bu eserinde sizin deli gibi ağlamanızı, kahkahalara boğulmanızı ya da karakterlere aşık olmanızı beklemiyor. Sizi o dönemde yaşananlara bir parça da olsa ortak etmeye çalışıyor. Hapishane yıllarında ilhamı yakalayan yazar bir zamanlar yaşadığı yerlerde sizi ufak bir gezintiye çıkarıyor. Bu kitap kütüphanenizde mutlaka bulunmalı.



  SON SÖZ:

 MEB tarafından onaylanan ve 100 temel eserden biri sayılan bu eseri kendi edebiyatımızı yakından tanımak adına herkesin okumasını öneririm.
 Eğer kitabı beğendiyseniz şu sıralar en çok satanlarda yer alan Kürk Mantolu Madonna'yı okumanızı da tavsiye ederim.  

Kürk Mantolu Madonna Yazımı Okumak İçin Tıklayın

              
 
  

19 Mart 2014 Çarşamba

Kitap İncelemesi #2 (Senden Önce Ben)


     Senden Önce Ben 
      Jojo Moyes 

       Pegasus Yayınları 
     Çeviren : Ayşe Görür
Özgün Adı : Me Before You
           #Bestseller
       480 Sayfa - Ciltsiz
    
           ★ ★ ★ ★ ☆
              

Instagram'da uzun zamandır gördüğüm ve merak ettiğim kitabı bir günde bitirmiş olmanın mutluluğuyla...



 KAPAK: 

Senden Önce Ben, özgün adıyla Me Before You pembe alt tonlu kapağıyla sizde tatlı bir aşk hikayesini anlatacakmış havası yaratabilir. Kitabı elinize alıp okumaya başladığınızda ise bu kitabın basit bir aşk hikayesinden değil koca bir hayattan oluştuğunu anlayacaksınız. Ön kapakta bulunan kız ve kuş sembolü size pek de yaratıcı gelmedi mi? Bir kez daha düşünün. Ya bütün bunlar özgürlüğü arzulayan Will ve onu özgürlüğüne kavuşturacak olan Lou'yu ifade ediyorsa.
 





 YAZAR HAKKINDA: 


Akıcı, kendine has üslubuyla Jojo Moyes, bu kitapta sizin her duygudan beslenmenizi sağlıyor. Kimi yerde gülüp, kimi yerde hüzünleniyor. Bazen sinirlenip, bazen hak veriyorsunuz. Sonunda birkaç damla gözyaşı yanağınızdan süzüldüğü sırada ise kitap son bulmuş oluyor. 480 sayfayı gözünüzde büyütüyorsanız dert etmeyin. Çünkü inanın bana bir çırpıda bitiveriyor ve kapağı kapattığınızda aklınız onda kalıyor. İşte ben buna başarı derim.







KONUSU:

 Henüz 34 yaşındaki William(Will) John Traynor, hayatı dolu dolu yaşayan başarılı ve yakışıklı bir iş adamıydı. Hayat onun için mükemmele yakındı. İyi bir işi, güzel bir sevgilisi ve çevresinde birlikte iyi vakit geçirebileceği insanlar vardı. Ta ki o lanet kazaya kadar.
 Will'in hayatı yağmurlu bir günde geçirdiği motorsiklet kazasından sonra altüst olmuştu. Hemde motoru kullanan kişi Will bile değildi. Olabilirdi ama o, işe gitmek için taksiyi seçmişti. Artık belinden aşağısını kullanamıyor, parmaklarını ise çok az oynatabiliyordu. Çektiği acıları bir yana bırakın, bu durum onun ruhuna çok ağır geliyordu. İntiharı bile denemişti belki tekrar deneyecekti. Ama sizde tahmin edersiniz ki kötürüm biri için bunu tek başına yapmak hiçte kolay değildi. Onun için geriye sadece tek bir çare kalmıştı.

 Louisa(Lou) Clark, maddi durumu çokta iyi olmayan bir ailenin küçük kızıydı. Mutlu ve huzurlu bir şekilde çalıştığı kafe kapandıktan sonra kendine yeni işler aramayı denemiş üniversite mezunu olmadığı için, pekte uygun seçeneklerle karşılaşmamıştı. Hasta bakıcılığı işine sıcak bakmasa da alacağı maaşın miktarını öğrendikten sonra fikrini değiştirmişti. Ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Hem ne kadar kötü olabilir di ki. Başka çaresi yoktu. 
 Lou ilk günlerde işe alışamamış olsa da daha sonraları olayları benimsemiş Will'le arasında bir bağ kurmuştu. Peki bu baş onu kararından geri çevirmeye yetecek miydi?



KİTAP HAKKINDA:

 Senden Önce Ben size empati yapmayı, şükretmeyi ve yaşamayı öğretecek. Kendinizi Will'in yerine koyup düşüneceksiniz ben onun yerinde olsaydım  büyük sonu beklemek yerine kendini sonumu yazar mıydım? Sonrasında sıra tüm sevdiklerinize gelecek ve tekrar tekrar düşünmekten kendinizi alı koyamayacaksınız. Eğer onlar böyle bir durumda olsaydı elinizden kayıp gitmelerine izin verir miydiniz?
 Bu kitap size zamanınız varken onu iyi değerlendirmeniz için uyarıyor. 

SON SÖZ:  

 Senden Önce Ben'in aynı hafta içerisinde okuduğum Aynı Yıldızın Altında kitabına göre çok daha tatmin edici olduğunu düşünüyorum. Eğer ikisini de okumadıysanız ve bir seçim yapmanız gerekiyorsa Senden Önce Ben'i seçin derim. 

 Ayrıca Jojo Moyes'in bir diğer kitabı Sevgilimden Son Mektup'a da bir göz atabilirsiniz.

 Bütün bunların yanı sıra kitapta sözü geçen Kelebek ve Dalgıç filmini de izleyebilirsiniz.

Sevgilimden Son Mektup Yazımı Okumak İçin Tıklayın




Kelebek ve Dalgıç Filminin Fragmanı 
 



 

16 Mart 2014 Pazar

Kitap İncelemesi #1 (Aynı Yıldızın Altında)

       
     Aynı Yıldızın Altında
           John Green 

           Pegasus Yayınları
          Çeviren : Çiçek Eriş 
Özgün Adı : The Fault In Our Stars
   # New York Times Bestseller  
           317 Sayfa Ciltli 
             ★ ★ ★ ☆ ☆

Sonunda aylardır okumayı sabırsızlıkla beklediğim kitabı bitirmiş bulunmaktayım. Darısı okumamı bekleyen diğer kitapların başına... 



    KAPAK :

John Green'in bu adından sıkça söz ettiren kitabına kitapçılarda göz gezdirirken büyüsüne kapılıp satın almamak mümkün değil.İsmiyle özdeşleşen mavi arka planı ve bulutlarıyla sizi hikayenin içine çekmeye niyetli... Renkli dış kapağının yanı sıra, iç kapakta sizi karanlık bir dünya bekliyor. 2012'nin en iyi romanı seçilen bu kitap ayrıca TIME'ın yorumunu da ön kapakta bulunduruyor. Ciltli kitapları sevenler bu kitaba bayılacak. (Kapak Tasarımı: Rodrigo Corral)




 
 YAZAR HAKKINDA :

 Yazarın bu romanın tamamen hayal ürünü olduğu konusunda ısrar etmesini kitabı teorik olarak sonlandırmamasına bu yüzden de kendisini Van Houten (kitapta sözü edilen yazar) ile özdeşleştirmesine bağlıyorum. Hazel'in, Anna'nın ( Görkemli Izdırap kitabının kanser hastası baş kahramanı) hikayesinin peşinden koşması sonucunda aynı şeyin Hazel için de yaşanması ihtimalini göz önünde tutan bir uyarı niteliğindedir. Klişelerden uzak durmaya çalıştığını gördüğümüz yazarın, kimi zaman onlara yenik düştüğünü de fark edebiliyoruz.



   KONUSU : 

 16 yaşındaki Hazel Grace bir sonraki doğum gününü görebileceğinden emin değildi. Günden güne nefes alması zorlaşıyor, sona bir adım daha yaşlaştığını hissedebiliyordu. Kanserli çocuklar için Destek Grubu toplantısına gittiği o günden sonra hayatının bu denli değişebileceğini tahmin bile etmiyordu. Henüz 17 yaşındaki Augustus (Gus) Walters ona sevginin ne demek olduğunu öğretecekti. Peki ya aşkları sonsuza dek sürecek miydi ?




  

KİTAP HAKKINDA : 

 Bu kitap, çiçek kokularını içinize çekmenin, ayağınızı burkmanın, kur yaparken karşınızdakine göz kırpmanın ve daha bir çok şeyin size değerini hatırlatacak. Onca insan nefes darlığı çekerken, sigara içmenin anlamsızlığını bir kez daha gözler önüne serecek. En zor anlarda bile gülümsemeniz için sebepler olduğunu durmaksızın dile getirecek. 
 Bu kitap bir dram kitabı değil. Göz pınarlarınız kuruyana kadar ağlamayı aklınızdan çıkarın. Bu kitap hayata dair gerçekleri önünüze sererken sizden sadece üzerinde düşünmenizi talep ediyor. Hayat kısa... 
 Akıcılığı sayesinde herkesin birkaç saatte okuyabileceği bu kitabı özel yapan asıl şey ise yazarın rahat üslubu...
 Bu kitabı merak eden herkesin okumasında fayda var. Ama yine de beklentilerinizi çok yüksek tutmamanızı öneririm. 



   SON SÖZ :

 Kitabı beğenenlere müjde... Aynı Yıldızın Altında aynı isimle 27 Haziran 2014'te vizyonda. Başrollerinde sizi cezbedecek olan Ansel Elgort  (Augustus) ve ilaçlardan şişmiş tombul yanakları ile Shailene Woodley. Bu aşk hikayesi kalbinizi ısıtacak. Gus karakteri için mavi gozleri ve yakmadığı sigarasıyla Joshua Anthony Brand'in çok daha iyi olacağını düşünsem de...
  Ayrıca konu ilginizi çektiyse Kız Kardeşimin Hikayesi filmini de izlemenizi tavsiye ederim. Tabi eğer deli gibi ağlamayı göze alabiliyorsanız. 

     
                       

Aynı Yıldızın Altında Filminin Fragmanı


                   
      

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...